STÜDYO ÇINAR / Yalçın TAN   0(216) 565 60 77

Fotoğrafçılıkta Üçüncü Kuşak: Stüdyo Çınar

 

Üç kuşaktan beri fotoğrafçılık yapan Tan ailesinin, mesleğin bu süreçteki gelişimine tanıklık eden köklü bir hikâyesi var.

 

Stüdyo Çınar, 1974’te açıldığında Göztepe’nin ilk fotoğrafçı dükkânıydı. 40 yıldır da aynı adreste hizmet vermeye devam ediyor. Kurucusu Çınar Tan, fotoğrafçılık mesleğine ömrünü; fotoğraf stüdyosuna da adını vermişti.  Fotoğrafçılık, aile mesleğiydi.

 

Çınar Tan’ın Selanik kökenli babası gibi annesi de fotoğrafçıydı. Osman Bey ile Fethiye Hanım, Ankara’da açtıkları Foto Tan ve Foto Sabah adlı iki stüdyoda mesleklerini icra ediyorlardı. Osman Tan, uzun yıllar Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de fotoğrafçılık hizmeti verdi. Fethiye Tan da zaman zaman Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne giderek İnönü ailesinin fotoğraflarını çekti. Bu ziyaretlerinden birkaçında Mustafa Kemal Atatürk’le de karşılaşmıştı. 1941’de Ankara’da dünyaya gelen Çınar’ın çocukluğu, hep fotoğrafın konuşulduğu bir ortamda;  babasının ve annesinin fotoğrafçı dükkânlarında, mesleğin inceliklerini öğrenerek geçti.

 

1960’lı yıllarda İstanbul’a taşınan Osman Bey ve Fethiye Hanım, bu kez Tünel’in girişinde bir stüdyo açarak birlikte çalışmaya başladılar. Çınar da bu arada iyice yetişmiş ve dükkândaki işleri çekip çevirmeye başlamıştı. O yıllarda İstanbul’un gece hayatı yeni yeni gelişmekteydi. Beyoğlu’ndaki ünlü kulüp, gazino ve restoranlarda, dönemin mekânlarını ve eğlence hayatını belgeleyen pek çok fotoğraf çektiler. Ancak Çınar’ın içinde foto muhabirliği yapma isteği vardı.

 

Bu isteği, 1965’te, askerlik dönüşünde gerçekleşecekti. Çınar Tan, dönemin iki önemli yayını olan Hayat ve Ses dergilerinde foto muhabiri olarak çalıştı ve fotoğraf bölüm şefliği yaptı. Daha sonra APA Ofset’te çalışmaya başladı. 1970’li   yılların siyasal ortamı hayli gergindi. Türkiye, grevlerle sarsılıyordu. Sendikal hareketlerin yetersizliğini gören Çınar Tan, profesyonel hayatını kendi stüdyosunda sürdürme kararı aldı ve 1974’te Stüdyo Çınar’ı kurdu. Bu stüdyo, iki oğluna el vererek mesleğin inceliklerini öğreteceği bir okul olacaktı.

 

Yekta ve Yalçın kardeşler, çocukluklarından itibaren bu stüdyoda yetiştiler. Körüklü Linhof kamera döneminden dijitale uzanan bir süreçte, teknik ve estetik tüm yenilikleri izleyerek mesleğin ustaları oldular. Tan ailesinin üçüncü kuşağını temsil eden iki kardeş, bir süre elbirliğiyle stüdyoda çalışmayı sürdürdüler.

 

Osman Tan 1971’de, Fethiye Tan 1998'de, Çınar Tan ise 17 Nisan 1997’de vefat ettiler. Ama anıları da, aşıladıkları meslek aşkı da iki kardeşte devam ediyor.

Büyük oğul Yekta Tan, bugün TV sektöründe set fotoğrafçısı olarak çalışıyor. Küçük oğul Yalçın Tan ise baba yadigârı Stüdyo Çınar’ı sevgi ve saygıyla yaşatıyor.

 

Son temsilci Yalçın Tan

 

Yalçın Tan, “Nefes almak gibi vazgeçilmez, o benim hayatım” dediği fotoğrafçılığı “zamanı durdurma sanatı” diye tanımlıyor. İlkokul yıllarından beri fotoğrafçılık yapan Yalçın Tan, ilk profesyonel fotoğrafını orta okuldayken çekmiş. 24 yaşından beri de stüdyoyu işletiyor.

 

Stüdyo fotoğrafçılığının yanı sıra endüstriyel fotoğrafçılıkta da yıllanmış deneyime sahip olan Yalçın Tan, reklam, moda, özel günler gibi her türlü iç ve dış mekân çekimlerinde, geniş bir çerçevede hizmet veriyor.